Çatışma, Hizbullah militanlarının bir sınır ötesi baskında, İsrail ordusu sınır devriyesini pusuya düşürerek iki İsrail askerini kaçırıp sekizini öldürdüğü 12 Temmuz 2006 günü başlamıştır. Hizbullah sözcüleri, kaçırma operasyonunu Lübnan ve Filistinli mahkûmların İsrail hapishanelerinden serbest bırakılmasını sağlayacak stratejik bir hamle olarak nitelendirmiştir. Askerlerin kaçırılmasına ek olarak güney Lübnan’daki Hizbullah militanlarının İsrail topraklarına Katyuşa füzelerini ateşlemesi, İsrail tarafından Lübnan’ın bir savaş hareketinde (act of war) bulunduğu şeklinde yorumlanmıştır. Savaşın devam ettiği 34 gün süresince, İsrail Lübnan altyapısını ve Hizbullah üslerini hedef almış ve büyük bir yıkım yaratmıştır. İsrail bombardımanlarında büyük çoğunluğu sivil en az 1.109 Lübnanlı hayatını kaybederken yaklaşık bir milyonunu yerinden edilmiştir. Savaş boyunca 119 İsrailli asker öldürülmüştür. Ayrıca İsrail Lübnan kıyılarının tamamını abluka altına almıştır. Hizbullah ise Kuzey İsrail’e yüzlerce füze fırlatmış, 43 İsrailli sivili öldürmüş ve 300 binden fazla İsraillinin daha güney bölgelere kaçmasına neden olmuştur. BM aracılığıyla 14 Ağustos 2006’da ateşkes yürürlüğe girmiş ancak İsrail’in Lübnan’daki deniz ablukası 8 Eylül’e kadar sürmüştür. İsrail, Hizbullah’ın gücünü kırmak istese de Hizbullah savaştan olumlu bir imajla çıkmıştır. Winograd Komitesi olarak adlandırılan bir İsrail hükümet paneli, savaşın kısmen İsrail’in askerî caydırıcılığını baltaladığı için İsrail için “büyük ve ciddi bir başarısızlık” olduğu sonucuna varmıştır.