Ahmed Tibi
Hakkında
Taybe şehrinde, 1948 yılındaki Nekbe zamanında dünyaya geldi. Yafa’dan sürgün edilen bir aileye mensuptur. Kudüs’teki İbrani Üniversitesinde tıp eğitimi aldı ve jinekoloji alanında uzmanlaşarak üstün derece (birinci sırada) ile 1983 yılında mezun oldu. Kudüs’teki Hedassa (İsrail’e bağlı) Hastanesi’nde doktor olarak çalıştı. FKÖ lideri Arafat ile ilk kez 1984 yılında Tunus’a yaptığı ziyaret esnasında tanıştı. FKÖ üyeleri ve İsrailli yetkililer arasındaki görüşmelerde ara buluculuk vazifesini üstlenmiştir. 1987 yılında Doğu Kudüs’e geçti ve 1993’ten 1999’a kadarki istifasına kadar Yaser Arafat’ın siyasi danışmanlığını yaptı. Ardından İsrail Meclisi Knesset’te aday oldu ve Arap Değişim Hareketi’nden temsilci olarak seçildi. Amerikan Başkanı Bill Clinton’un gözetiminde yapılan Wye River Görüşmeleri’nde Filistin heyetinin resmi sözcüsü oldu. Ayrıca FKÖ ile Hamas arasında da arabulucu olarak görev yaptı. Yeşil Hat içerisinde Arap İslami Hareketi ile koalisyon oluşturduktan ve 1995 yılının Aralık ayında Arap Değişim Partisini kurduktan sonra Arap Değişim Hareketi ve Barış için Demokrasi Cephesi’nin ortak listesinden aday olup kazandı ve 2003 seçimlerinde Knesset’e girdi. Daha sonra 17. Knesset Meclisine, Arap Değişim Hareketi ve birleşik Arap listelerinin koalisyonu çerçevesinde tekrar milletvekili seçilerek girdi (Bu oluşum seçimlerde başarı kaydedip 4 sandalye kazanmıştır). Parlamentoda birçok görevde bulunmuştur. Bunlar arasında; iç işlerindeki komitelerde (iktisat, uyuşturucu ile mücadele, hukuk ve anayasa, kadının konumu) üyelik, Çevre İşleri Parlamento Komitesi başkanlığı ve Knesset meclis başkanı yardımcılığı vardır. 1983-1988 arası İnsan Hakları Derneği Yönetim Kurulu üyeliği, Arap Vatandaşlık İşleri Yüksek İzleme Komitesi üyeliği gibi görevler de almıştır. Ayrıca Arap vatandaşların hükümet dairelerine entegrasyonuna ve bu vazifelerdeki temsil güvencesine ilişkin Parlamento Soruşturma Komisyonunun başkanlığını yürütmektedir. Dikkat çeken eleştirileri ve tezleri vardır. Bunlar arasında, İsrail’in tanımının değiştirilmesi için ortaya attığı “demokratik Yahudi devletinden; çok uluslu, çeşitli ve kültürlü demokratik devlete” geçiş teklifi önemlidir.