&
loading
ATLA
Türkiye-Filistin Hattı

Filistin’in Sesi: Naci Ali

Naci Ali 1938 yılında, Filistin’in kuzeyindeki Celile’nin Şecere köyünde doğdu. Doğduğu zamanlarda Filistin topraklarındaki kargaşa büyümekteydi. Mutlulukla yaşadığı Şecere köyünde de durumlar eskisi gibi değildi. Nitekim 1948 yılında İsrail devletinin kurulması ve Filistin topraklarının işgal edilmesinden Şecere köyü ve sakinleri de nasibini aldı. Naci Ali ve ailesi mülteci olarak Lübnan’a sığındı ve burada Ayn el-Hilve mülteci kampında kaldı. Burada Hristiyan Kiliseler Birliği okulunda ilköğretimi tamamladı.

Naci Ali için bu yıllar acının, sefaletin yokluğun en yoğun hissedildiği dönemler oldu. Naci Ali daha sonra meslek lisesinde okudu ve 1953’te araba mekaniği diploması aldı. Bu diploma sayesinde çeşitli endüstriyel işlerde çalıştı ayrıca zaman zaman zeytin ve portakal toplayarak tarım işçiliği de yaptı. 1957’de gelindiğinde ise araba tamircisi olarak Suudi Arabistan’a gitti. İki yıl sonra Lübnan’a rücu etti. Burada Arap milliyetçi hareketine katıldı. Bir yandan da Beyrut Güzel Sanatlar Akademisi’ne kaydoldu ve resim üzerine dersler almaya başladı. Ancak Arap milliyetçi hareketine üye olduğu gerekçesiyle Lübnan ordusu tarafından yapılan tutuklamalar sonucu akademiyi bırakmak zorunda kaldı. Bunun ardından çocuklara resim öğretmenliği yaparak geçimini sağladı.

1962 yılında Filistinli yazar Gassan Kanafani onun çizimlerini keşfetti ve böylece Naci Ali’nin ilk karikatür ve yazıları “el-Hürriyye” dergisinde yayımlandı. 1963’te yine Gassan Kanafani’nin çabalarıyla Kuveyt’e taşındı ve Tali’a dergisinde editör olarak çalıştı. Temel amacı burada para biriktirerek Paris’te güzel sanatlar eğitimi almaktı ancak bu hedefini gerçekleştiremedi. Naci el-Ali’nin bu süreçteki karikatürleri halk tarafından büyük bir beğeni topladı. 1967 yılına gelindiğinde cereyen eden Altı Gün Savaşı’nda uğranılan hezimet birçok Arap gibi Naci Ali’yi de çok derinden etkiledi. Nitekim Naci Ali “Hanzala” karakterini de bu dönemde çizmişti. Ali, Hanzala’yı çizerken kendi ve kendisi gibi diğer mülteci çocuklardan esinlenmişti.

Kendi deyişiyle nereden geldiğini unutmamak için bu karakteri ortaya koymuştu. 1974 yılında Lübnan Gazetesi el-Sefir için çalışmaya başladı. Böylelikle Lübnan’a da dönmüş oluyordu. Sekiz yıl burada yaşadıktan sonra 1982’de İsrail’in Lübnan’ı işgalinin ardından Kuveyt’e taşındı ve burada el-Kabas gazetesinin yayın kuruluna katıldı. Ancak iki yıl sonra Kuveyt hükümetinin onu sınır dışı etme kararı sonrası yine el-Kabas gazetesinin Londra ofisinde çalışmaya başladı. Naci Ali 22 Temmuz 1987’de el-Kabas’ın Londra ofisinin önünde silahlı saldırıya uğradı. Kurşun sağ gözünün altına isabet etmişti. Naci Ali hastaneye kaldırıldı ve burada beş hafta komada kaldı. 29 Ağustos 1987’de hayata gözlerini yumdu.

Genç yaşta İsrail saldırısı neticesinde hayatını kaybetmesine rağmen, çizgisi ile hâlâ Filistin’in sesi olmaya devam etmektedir.