Bilindiği üzere II. Abdülhamid döneminde Osmanlı taşrasının hemen her köşesine saat kuleleri inşa edilmiştir. Şüphesiz, bu dönemde saat kuleleri padişahın iktidarını temsil eden birer simge vazifesi görmüştür. Saat kulelerinin yakınına çoğu zaman bir cami de inşa edilmiş ve böylece topluma hem dinî hem de siyasî bir söylem saat kuleleri aracılığıyla iletilmiştir. Vücut bulduğu kentin bir simgesi haline gelen saat kuleleri üzerine Osmanlı arması veya padişah tuğrası yerleştirilerek halka, sultanın tebaasının yanında olduğu hissettirilmiştir.
Memleketin her köşesinde olduğu gibi elbette Filistin’de de saat kuleleri inşa edilmişti. Kudüs, Hayfa, Yafa, Safed, Nablus, Akka gibi şehirler Osmanlı nişanesi saat kulelerinin Filistin’de inşa edildiği yerlerdendir. Günümüzde Kudüs’teki saat kulesi hariç bölgedeki diğer saat kuleleri hâlâ Osmanlı gölgesini Filistin’e aksettirmektedir. Ne var ki 1922 yılında Filistin, İngiliz işgali altındayken Kudüs Saat Kulesi işgalciler tarafından yıktırılmıştır. İngilizlerin, saat kulesini yıkarak Osmanlı Devleti’nin bölge halkına vermek istediği birlik mesajını ne ölçüde ortadan kaldırabildiği şüphelidir.
[Kudüs Saat Kulesi’nin inşası hakkında Kudüs Mutasarrıfı Ali Ekrem imzasıyla gönderilen yazı]
…meclis-i belediye marifetiyle memleketin en muteber ve en güzergâh-ı memerr olan Bâb-ı Halîl caddesinde evvelce taraf-ı vâlâ-yı seraskerîye istihsâl olunan me’zuniyete tevfîkân Kudüs surunun bir burcu üzerine sâye-i muvaffakatvâye-i hazret-i padişâhîde Arab usûl-i güzîn mimarisinde gayet metîn ve dîlnişîn bir saat kulesi inşa ettirilerek…
