Eylül 1871’de Suriye valiliğine atanan Abdüllatif Subhi Paşa, XIX. Yüzyılın önemli devlet adamlarındandır. Suriye’de gerçekleştirdiği ıslahatlar bölgede menfaatleri olan İngiltere ve Fransa gibi sömürgeci devletleri rahatsız etmişti. Osmanlı Devleti’ni parçalamak ve Filistin’e el koymak isteyen sömürgeci devletler arasında henüz yeni kurulmuş müstakbel müttefiğimiz Almanya da vardı.
Subhi Paşa, valiliği sırasında vilayeti teftiş için çıktığı devir gezisinin sonunda bir rapor hazırlamış, raporda Almanların bölgeye yerleşmelerinin doğuracağı olumsuz sonuçlardan bahsetmişti. Paşa’nın 4 Temmuz 1872 tarihli raporundan, Almanların bölgeye iskân edilmelerinin literatürde bilinenden çok daha önce başladığı anlaşılmaktadır. Subhi Paşa, Filistin’de Haçlı Seferleri’nden beri süregelen Batılı nüfuz mücadelesini değerlendirmekte ve raporunda Almanların Hayfa’da kurmak istedikleri koloniden, Filistin’de mülk edinme çabalarından bahsetmektedir. Ona göre eğer Alman kolonileşmesi durdurulmazsa gelecekte Almanların bölgeye adeta sel gibi akacaklarından hiç şüphe yoktur. Ayrıca yabancıların Filistin’de mülk sahibi olmalarından, demir yolu imtiyazı ya da arkeolojik kazılar bahanesiyle bölgede güç kazanmalarından da endişe duyan Paşa, buna karşı acilen önlemler almak gerekliliğini dile getirmiştir.
Abdüllatif Subhi Paşa’nın valiliği, faaliyetleri hakkında yapılan bir şikayet sebebiyle yalnızca 15 ay sürdü. Günümüzden yaklaşık 150 yıl önce İngiltere’nin Beyrut Konsolosu J.G. Eldgridge’nin şikâayetleri üzerine valilikten azledilen Subhi Paşa’nın endişelerinde ne kadar haklı olduğunu ne yazık ki yakın geçmiş, ispat etmiştir. Peki, bugün Filistin için duyduğumuz daha derin endişeleri tarih tekerrüren haklı çıkaracak mıdır?
“Şimdi istedikleri Cebel-i Karmel’in müs‘adı sahihen takdir edemezsem de buralarda olan erbab-ı malumatın beyanına nazaran bu cebel Akka Kal’ası’na civar ve irtifaı cihetiyle havadar bir mahal olup arazisi dahi münbit ve denize doğru bir dal gibi çıkıp mühim bir noktadır. Almanlar Suriye’ye birkaç bin aile geçirirlerse artık bir vakit Amerika’ya hicreti terk ile bizim mutedil ve münbit olan toprağımıza sel gibi akacaklarında şüphe yoktur.”