&
loading
ATLA
Salahaddin Eyyubi ve Kudüs’ün Yeniden Fethi

İsrail’in Afrika Siyaseti – İzolasyondan “Normalleşme”ye

Çin, ABD, Fransa, İngiltere, Rusya ve Türkiye gibi aktörlerin Afrika ülkelerine yönelik politikaları ve periyodik olarak düzenledikleri zirveler son yıllarda giderek daha fazla önem kazanırken ölçeği daha sınırlı İsrail gibi başka aktörlerin de Afrika kıtasına olan ilgilerinin aynı şekilde arttığı ve kıta ülkeleriyle etkileşime girdikleri görülmektedir. İsrail’in 2015 yılından sonra Afrika’ya artan ilgisi, doğurduğu sonuçlar itibarıyla şimdiden dikkat çekicidir ve ayrıca değerlendirilmeyi hak etmektedir. Ortadoğu’da ABD sponsorluğunda “İsrail ile normalleşme” iddiasıyla yürütülen süreç, bir yönüyle Afrika kıtasıyla da ilgili hâle gelmiştir. Bu sürece dâhil olan Sudan ve Fas gibi aktörler her ne kadar Arap Birliği üyesi ülkeler olsalar da aynı zamanda Afrika Birliği’ne de üyedirler.

Bu noktada İsrail’in Afrika politikasını sadece “normalleşme” arayışı olarak görmenin büyük bir eksiklik doğuracağı da açıktır. Bu açılım esasında 1973 Yom Kippur Savaşı sonrası yaşanan kopuşu telafi etmeyi ve nihai evrede Afrika ülkelerini İsrail’in tezlerine şartsız koşulsuz destek verir hâle getirmeyi amaçlamaktadır. ABD, Almanya, İngiltere ve Fransa gibi Afrika kıtasında etkili olan ve gelecekte de bu etkiyi sürdürmeye çalışan aktörlerin de destek verdiği bu açılım programı, henüz başlangıç evresinde olsa da şimdiden birtakım somut sonuçlar doğurmaya başlamıştır. Bu minvalde örneğin İsrail güvelik güçlerinin Gazze’yi bombaladığı günlerde az sayıda ülke ABD tarafından desteklenen İsrail’i kınarken Afrika kıtasında devletler nazarında Güney Afrika Cumhuriyeti dışında büyük bir sessizliğin olması dikkat çekmiştir. Oysa tam tersine, tarihlerinde benzer insanlık dışı işgal ve zulümler yaşamış, sömürgecilik tecrübesinden geçmiş Afrika ülkelerinin İsrail’in apartheid* sistemine karşı en büyük tepkiyi gösteren bloğu oluşturması beklenirken işin realitesi başka bir yönde seyretmektedir. Peki bu sessizlik Afrika ülkelerinin sadece kendi iç gündemleriyle meşgul olmaları ya da ABD ve İsrail gibi güçlerden çekinmeleri gibi nedenlerle izah edilebilir mi?

*Apartheid: Güney Afrika’da ortaya çıkan bu kavram, kurumsallaşmış ayrımcı toplum düzenine işaret etmektedir. Toplumu beyazdan siyaha doğru üst-alt ilişkisi şeklinde ırksal hiyerarşi üzerinden yapılandıran bu sistem, Güney Afrika’da 1948 yılından 1990’lara kadar devam etmiştir. Toplumun siyahi alt kesimleri temel insani haklardan mahrum kalırken gücü elinde bulunduran beyaz üst sınıf zenginlik ve refah içinde yaşamıştır. Günümüzde İsrail’in işgal ettiği topraklarda uygulamaya soktuğu ayrılıkçı birçok politika da apartheid anlayışı ile büyük bir paralellik göstermektedir.

Bu araştırma raporu, Yahudiliğin Afrika kıtasındaki serencamından ziyade, Ortadoğu’da 1948’de Siyonist bir bilinçle kurulan işgal devleti İsrail’in o tarihten itibaren Afrika’ya yönelik izlediği siyaseti ve son yıllarda bu siyaseti şekillendiren etkenleri literatür üzerinden ele almayı amaçlamaktadır. İsrail’in “Afrika açılımı” esasında çeşitli lobi, cemiyet, sivil toplum ve devletin destek verdiği 9-10 milyon nüfuslu bir ülkenin bazı kurumlarıyla 1,3 milyar nüfusa sahip dev bir kıtaya yönelişini ifade etmektedir. Bu nedenle konu hem oldukça ilgi çekicidir hem de dikkatle incelenmeyi hak etmektedir. Bu bağlam üzerine hazırlanan rapor, 1950 sonrası itibarıyla değişik evrelerde İsrail-Afrika ilişkilerine odaklanmayı ve yukarıda belirtildiği gibi bu siyaseti şekillendiren temel beklentileri ve yaklaşımları ele almayı amaçlamaktadır. Bu minvalde rapor, kronolojik olarak 1950’li yıllarda başlayan İsrail’in Afrika kıtasına yönelik siyasetinin -1973 yılında yaşanan kopuşa ve Soğuk Savaş’ın bitimiyle İsrail’in Afrika kıtasına yeniden dönüş çabalarına odaklanarak- ne tür sonuç ve komplikasyonları olabileceğini analiz etmeyi hedeflemektedir; dolayısıyla 1948’den önce Afrika kıtasında oluşmaya başlayan Yahudi diasporasından itibaren 1948’den sonra İsrail’in başlattığı Afrika açılımının serencamını ele almaktadır.


Kaynakça
  1. Roger Garaudy, Siyonizm Dosyası (Çev: Nezih Uzel), 4. Baskı, Pınar Yayınları, 2013, s. 15, 64-65.
  2. Chris McGreal, “Brothers in arms-Israel’s secret pact with Pretoria”, The Guardian, 07.02.2006,
  3. İmadüddin Halil, Afrika Dramı (Çev: Memet Keskin), İstanbul: İnsan Yayınları, 1985, s. 41.
  4. McGreal, agm.
  5. Zack Levey, “Israel’s Strategy in Africa, 1961-1967”, International Journal of Middle East Studies, 36/1, 2004, s. 74.
  6. “Shimon Peres gives Ghanas Prime Minister, Kwame Nkrumah, a Piper Plane”, Israel Film Archive, 1958