&
loading
ATLA
Dreyfus Davası

İslam orduları VII. yüzyılda Kudüs’e girdiğinde, Rum Ortodokslar şehri ancak Hz. Ömer’e teslim edeceklerini söylemişlerdi. Ortodoks ruhbanların öne sürdükleri şart üzerine Kudüs’e giden Hz. Ömer, Kudüslü ruhbanlara bir ahitnâme vererek Kudüs Rumlarının canlarını ve inançlarını emniyet altına almıştı.
Büyük fethin hemen ardından; Fatih Sultan Mehmet, Hz. Ömer gibi davranmış ve İstanbullu Rumlara serbestiyet tanıyarak onların koruyuculuğunu üstlenmişti. İstanbul fatihinin bu uygulaması üzerine Kudüslü ruhbanlar da Fatih Sultan Mehmet’e müracaat ederek sultandan himaye talep etmişlerdi. Hz. Ömer’in âdil yönetimini örnek alarak sürdüren Fatih Sultan Mehmet ise yeni bir ahitname ile Kudüslü ruhbanların haklarını güvence altına almış ve bu ahdi bozacakları da lanetlemişti.

“Tasarrufumda ve hükmümde olan memleketler eğer deryadan ve karadan hâkimü’l-vakt olanlar Kuds-i Şerîf patriki ve ruhbanları mezbûrlara himâyet ü siyânet ve ahârdan kimesne rencide eylemeyeler ve eğer Hazret-i Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri sadaka ve ihsân olunan mübârek pençesiyle imzalı hattı ve Hazret-i Ömer radiyallahu anh hazretlerinin verdiği kûfî ile hattı ve selâtin-i maziyyeden sadaka ve ihsân olunan hatt-ı hümâyûn-ı saadet-makrûn ve fermân-ı âlîşân-ı eğer bundan sonra gelen halifeler ve vüzerâ-yı izamlardan ve ulemadan ve ehl-i örfden ve kapım kulları ve sâir ümmet-i Muhammed’den akça içün ve yâhud hatır içün feshine murâd ederlerse Allah’ın ve Hazreti Resûl’ün hışmına uğrasın.” [Ağustos 1458]

Kaynaklar
1. BOA, A.DVNSKLS.d, 8/6.
2. 100 Soruda Kudüs, haz.l: Zekeriya Kurşun-Ali İhsan Aydın, Rumuz Yayınevi, İstanbul 2018.